Perşembe, Ekim 10, 2024
Ana SayfaGenel28 Şubat Postmodern Darbesi'nin Zulüm Ve Yasakları

28 Şubat Postmodern Darbesi’nin Zulüm Ve Yasakları

Kısa süre önce vukû bulmasına rağmen çoğu gençlerimizin haberlerinin bile olmadığı 28 Şubat Darbesini o günleri yaşayan insanlardan bile unutanlar oldu. Fakat biz sizlere bir kesit sunmayı bir vazife kabul ediyorum.

Muhalefet, 28 Şubat Ve Tesettür

Daha düne, yani 25 yıl öncesine kadar yaptıklarını unutmuş bir muhalefetin, yeniden iktidar olmak için milletten vize istemesini doğrusu anlamıyorum. Aklı başında hiçbir kimsenin de anladığını sandığımı söyleyemem.

Eğer gerçekten muhalefet birgün iktidar olmayı başarırsa, milletin başına nelerin gelebileceğini bir düşünün. Bana sorarsanız asla iktidar olmalarını istemiyorum. Düşünmüyorum da. Çünkü onlar sadece ve sadece batılı efendilerinin, ihanet çetelerinin ve psikopat kişiliklerinin emirlerini yerine getirmek için yıkmaya gelirler, yapmaya değil. Başka bir işe de akılları ermez. Diğer taraftan efendileri onların iyi işler yapmalarına asla izin vermezler…

28 Şubat 1997 sonrası iktidara gelen hükümetlerin neler yaptıklarını gördük. Beş yıl içerisinde milletin başına örmedikleri çorap kalmadı.

O günlerde kaleme aldığım ve kimsenin yayınlamaya cesaret edemediği yazılarımdan konu ile ilgili bölümü buraya almak istiyorum. Böylece sizler de hafızalarınızı tazelemiş olacaksınız.

İşte bugün hâlâ iktidara talip olanların o günlerde Allah Teâlâ’nın emri olan tesettürden dolayı nine, anne, eş ve kızlarımıza yaptıkları zulümleri anlatan 2001 yılına ait bir yazım:

“Başörtülülere Getirilen Yasaklar

Çağın Tağutları, Fravun ve Ebu Cehil`in torunları yapacak başka bir şey bulamadıkları için, hep Müslümanların yaşantısı ile uğraşmaktadırlar. Başka bir iş bulamayan darbeciler ve onlrın iktidara getirdiği hükümetler, Yahudi ve Hıristiyanların emir ve direktifleri doğrultusunda kendi halkına zulmediyor.

Başörtüsü zulmü de bunun en büyük parçalarından biridir.

Başörtülüye Mevcut Yasaklar

1. Orduevine girmek.
2. Öğrenci olmak.
3. Memur olmak.
4. Öğretmen olmak.
5. Üniversite öğretim üyesi olmak.
6. Ebe, hemşire ve doktor olmak.
7. Polis ve subay eşi olmak.
8. Evlenme cüzdanı almak.
9. Avukat olmak.

Bu Yasaklar, ANAP, DSP ve DTP`nin oluşturduğu ve CHP`nin omuzladığı DANASOL hükümeti ve DYP, ANAP, DTP ve CHP`nin omuzladığı DSP Azınlık Hükümetinin getirdiği yasaklardır.

Başörtülüye Yeni Gelen Yasaklar

1. Sürücü kursuna gitmek.
2. Sürücü belgesi almak
3. Dışarıdan ilk, orta ve lise bitirme imtihanlarına girmek.
4. Devlete ait dinlenme tesislerine girmek.
5. Üniversite kampüsleri içerisinde bulunan konutlara girmek.
6. Üniversite içindeki mescidlere girmek.
7. Üniversite imtihanlarına girmek.
9. Mahkeme binalarına girmek.
10. Üniversitede görev yapan bir yakınını ziyaret etmek.

Bu yasaklar da, ANASOLM hükümetinin getirdiği yasaklar.

Gitti DANASOL ve geldi MANASOL. Değişen bir şey yok. Değişen sadece birkaç isim ve resim. Yani sadece tellahlardan biri değişti o kadar. Sadece bir tellah gitti ve bir tellah geldi. Yine eski tas, yine eski hamam…

Başörtülüye Yolda Olan Yasaklar

1. Vasıta kullanmak.
2. Pasaport almak.
3. Hacca gitmek.
4. Nüfus kağıdı almak.
5. Devlet dairelerine işi düşmek.
6. Sokağa çıkmak.

İnsanlığı, terbiyeyi, utanma duygusunu bir kenara bırakarak, dünyanın en çirkin, en berbat, en nahoş en alçak, en pis, en terbiyesiz kelimeleri ile bu adam veya adamlara hitap etmek istiyorum. Bu sözlerin en kötüsünü herkes kendi dil bilgisine ve lügatine göre seçsin, alsınlar. Birer levha haline getirip boyunlarına assınlar. Kabulümdür… Hiçbir itirazım da olamaz…

Devlete bu kadar yüklenmek olmaz ki; diyecek olanlara tek cevabım olacak.

Halkına karşı savaşan, dünyanın en büyük zulüm ve işkence çeşitlerini halkı üzerinde denemekten asla utanmayan bir Tağut düzenini ve diktatörler güruhunu devlet kabul ettiğimi size kim söyledi?

Demirel`in deyimi ile; “Türkiye`nin yüzde doksandokuz onda dokuzu müslümandır.” Buna itirazı olan var mı? Yok!.. Öyle ise, sıkı durun baylar!..

Müslüman mahallesinde salyangoz satmanın manası nedir? Müslümana benim istediğim gibi yaşayacaksın demenin anlamı nedir? Bu durumda 28 Şubat idaresinin meşru bir idare olduğu kabul edilebilinir mi?

Milletine, hem de sırf Allah Teâlâ`nın emirlerine göre yaşamaya çalışanlara karşı acımasızca savaşanlar, dünyanın en adî mahluklarıdırlar.”

İşte size 20 yıl önce keleme alınmış bir yazı. Bunları yapan hükümetler bugüne kadar iktidarda kalsalardı, daha neler yaparlardı acaba? Başka bir ifadeyle bugün bunlar iktidara gelseler neler olur bu ülkede?

20 yıllık bütün kazanımlar tamamıyle yok edilir ve zamanın Başbakanı Bülent Ecevit ve onun Maliye Bakanı’nın “Memurun maaşını deprem yardım paraları ile ödedik” diye itiraf ettiği gibi memurun maaşını bile yardım paraları ile ödemeye mecbur kalırız.

Aman ne onlar iktidara gelsinler, ne de Allah bizi felaketle terbiye etsin!..

Muhammed Mücahid Okcu

RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments