Salı, Mart 19, 2024
Ana SayfaSiyer-TarihKayıp Savaş!

Kayıp Savaş!

EK KURŞUN ATMADAN FİLİSTİN’DE İNGİLİZLER’E TESLİM EDİLEN 70.000 OSMANLI ASKERİ TARİHİMİZDE HAKKINDA TEK SATIR YOK, NEDEN? ÇÜNKÜ 7. ORDUNUN BAŞINDA MUSTAFA KAMAL VARDI!!

“YALAN YAZAN TARİHLERE LANET OLSUN”

Osmanlı Ordusunun Çanakkale savaşından zaferle çıkması üzerine İngilizler ertesi yıl Kudüs’ü almak üzere Osmanlı’ya karşı Filistin üzerinden yeni bir savaşa girişti. Filistin Cephesinde 4. 7. ve 8. ordulardan müteşekkil Yıldırım Orduları Grubundan 75.000’e yakın asker ve subayımız tek kurşun atmadan topluca İngiliz askerlerine teslim oldu. Böylece İngiliz ordusu karşısında bozgun yaşayan Osmanlı ordusu bütün Arap topraklarından bu ağır bozgun şartları altında çekilerek bugünkü Türkiye sınırlarına kadar geriledi ve böylece Osmanlı Devleti tamamen sona ermiş oldu.

DETAYLI KAYNAK BİLGİ

Tarihçi Mustafa Armağan

Kayıp savaş;

Yakın tarihin neden sisler içinde kaldığını merak ediyorsanız şimdiye kadar okuduğunuz tarih kitaplarına bir göz atın derim. Kaynağı orasıdır çünkü. Mesela 1931 tarihli ‘Tarih III’ adlı lise ders kitabında Çanakkale ve Kutülamare’den uzun uzun söz edildiği halde Filistin ve Suriye cephesindeki yenilgiler tek satırla olsun geçmez. Genelkurmay Başkanlığı’nın Harp Okulları için hazırlattığı ‘Türk Devrim Tarihi’ (1971) adlı kitapta da büyük bir sessizlik vardır.

Evlere şenlik bir Filistin/Suriye savaşları anlatımını YÖK’ün 4 prof., 3 doçent ve bir yardımcı doçente yazdırdığı ‘Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I/1’ (1989) adlı kitapta buluyoruz. Tam 8 hoca baş başa vermişler ve bu milletin evlatlarına kendi tarihlerini şu zavallı satırlarla anlatmışlar. Aynen aktarıyorum:

“Suriye ve Filistin cephesinde ise İngilizleri oyalamak isteyen Yıldırım Orduları Grubu, başarılı savunmalar yaptı. Ancak Baalbek’te kurulan bu ordunun merkezi savaşın seyri içerisinde kuzeye doğru Şam, Halep ve daha sonra da Adana’ya çekildi.” (s. 47)

Ayıp diye bir şey vardır! Osmanlı’nın belini büken ve Mondros Mütarekesi’ni imzalamak zorunda kalarak tarihe veda etmesine sebep olan, iki yıl devam etmiş bir savaş bu kadar mı sığ anlatılır? (Neresini düzeltelim: Yıldırım’ın karargahı Baalbek’te değil, Nasıra’dadır.)

Nerede o üç Gazze muharebesi? Nerede Kudüs’ün, Filistin’in, Şam’ın ve Halep’in düşüşü? Nerede İngilizlerin askeri lise öğrencilerine bir savaş böyle kazanılır diye ders olarak okutulan Megiddo (el-Lecun) meydan savaşındaki zaferi? Nerede sadece 39 gün içinde tam 560 kilometre anavatanından çekilmek zorunda kalan Osmanlı ordusunun yaşadıkları ve ona bu hezimeti yaşatan komutanların isimleri?

Tıs yok.

Halbuki ilk iki Gazze muharebesini kazanmıştık İngilizlere karşı. Yazsanıza… Yok.

Son Gazze muharebesini İngilizlerin Albay İsmet Bey’in (İnönü) Birüseba’daki kolordusunu yardıktan sonra kaybettiğimizi de yazın. Olur mu? Paşamız namağluptur. Peki Nablus’ta (Megiddo veya Armageddon) Lord Allenby ile 7. Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa’nın karşılaştığını ve Mustafa Kemal Paşa’nın yenilerek kuvvetlerine ricat emir verdiğini neden yazmıyorsunuz?

Hep aynı terane: Bir tek Mustafa Kemal Paşa kuvvetlerini muntazaman geri çekmeyi başardı. 4. ve 8. ordularımız yenildi, 7. Ordu’ysa ‘çekildi’. Çekildi ama kaç kişiyle? İngilizlere ne kadar esir vererek ve silah bırakarak? Şehit ve yaralı sayılarımızı da açıklayın. Açıklayın da millet öğrensin.

Hatta bu savunmacı kitaplardan birinde yazar (ismini vermeyeyim), kuvvetlerini Halep’in 5 km kuzeyine çekmesi üzerine şu harika yorumda bulunuyor: ‘Böylece olaylar Mustafa Kemal Paşa’nın istediği gibi gelişmişti.’

Şimdi bundan ne anlamamız gerekir? Nablus’ta bulunan karargahını 560 kilometre geriye çekilerek Katma’ya nakleden bir komutanın bunu ‘istediği’ni söylemek ne demektir?

Bu hezimetin hikayesini ayrıntılı olarak yazacağım. Burada sadece bir alıntı yapmak istiyorum. İngilizlerin dünya savaş tarihine giren bu operasyonlarını yürüten General Allenby 19 Eylül günü saat 4,5’ta başlayan taarruzun 20 Eylül akşamına kadar 36 saat sürdüğünü, Türk ordusunun büyük bir kısmının mağlup edildiğini, 7. ve 8. orduların ‘bütün silah ve malzemeleriyle’ ellerine düştüğünü yazar ve devam eder:

‘7. ve 8. orduların mağlubiyeti sonucunda Şeria’nın doğusundaki 4. Ordu da ricat etti.’ Allenby ısrarla 7. Ordu’nun düzenini bütünüyle kaybederek dağıldığını anlatır (İz Yay., 2013). Oysa bizimkiler diğer 2 ordu yenilince 7. Ordu’nun geri çekilmek zorunda kaldığını yazarlar hâlâ.

Özellikle Lord Carver’ın bu çöküş olmasaydı Osmanlı’nın günümüzde ne durumda olacağına ilişkin yaman tespitleri klasik düşünce kalıplarını kıracak cinstendir:

‘Eğer Türkiye’yi savaş dışı kalmaya ikna etmekte başarılı olsaydık veya ürküterek Çanakkale’den geçebilmiş olsaydık sonuç ne olurdu? Mustafa Kemal Osmanlı Devleti’ni laik bir devlete dönüştürecek saik veya otoriteye sahip olur muydu? Savaş sonrası Türkiye’ye karşı bir Arap isyanı başlar mıydı veya hangi şekli alırdı? 1914 yılında Osmanlı Devleti’ni oluşturan bütün bu topraklar üzerinde hükümferma olan bir Türkiye, dünyanın en büyük petrol üreticisi ve potansiyel olarak en güçlü ülkesi olurdu. Ya Mısır? O da İstanbul’a ismen tabi olmaya devam ederdi. İsrail diye bir devlet kurulmazdı. (Turkish Front 1914/18, Pan Books, 2003, s. 247.)

Ne garip: Lozan tam da bunlar için yapılmamış mıydı?

Lord Carver’ın sözünü ağzında bırakmayalım isterseniz:

‘İngiliz, Avustralyalı, Yeni Zelandalı ve Hindli askerler hayatları pahasına Türkiye’ye karşı savaşarak bölgenin yapısını değiştirdiler. Ama iyi mi ettiler, kötü mü ettiler, söylemek zor.’

Utanalım, bunu bir İngiliz Mareşali söylüyor…”

OSMANLI ECDADIMIZDIR…

SONSUZA DEK BAŞTACIMIZDIR…

– ALINTI –

Önceki İçerikF. Gülen’e Açık Mektup
Sonraki İçerikKöle misiniz?
RELATED ARTICLES

Most Popular

Recent Comments